Kendini çanak çömlek işine vermiş bir heykeltıraş Maria-Louise. Harika ve çok eğlenceli bardakların kilden başlayan öyküsünü blogunda esprili bir dille paylaşmış.Ordan kareler..
”gördüğünüz gibi çalışırken yalnız değilim” dediği asistanı köpeği ve aşağıdaki parmak/bardak kız 🙂
6 Yorum
Meral Erdoğan
24 Mayıs 2010 at 16:01ozgeeee, içim gidiyor benim bunlara, hemen bir atolye mi kursak derme catma 🙂
burçak yıldırım
24 Mayıs 2010 at 16:07vitrine koyarım ki bunları ben ehehe.
özge valla meralin ki süper teklif. ikiniz de yaratıcı ve alanında başarılı insanlarsınız, süper olurdu. siz yaparsınız ben de anlatırım blogda ballandıra ballandıra. 🙂
ozge asveren
24 Mayıs 2010 at 16:35seve seve, bayıla bayıla hatta seramikle kalmamalı, tekstile de uzanmalıyız.Biliyorsun ben kıyafet tasarlıyorum üstüne de senin kaleminden birşeyler koyarsak tadından yenmez olur.Ne dersin?(ciddiyim) 🙂 Ve tabiki Burçak'ın pazarlama konusundaki önlenemez yükselişiyle alır yürürüz :)))
Meral Erdoğan
24 Mayıs 2010 at 19:25kizlar kim tutar bizi 🙂 tez bir proje gelistirmeli ve ardindan biraraya gelip kadeh kaldirmali…
burçak yıldırım
24 Mayıs 2010 at 19:31oleeyyy! şerefee!! (sakın bensiz kadeh kaldırmayın ha.)
ozge asveren
26 Mayıs 2010 at 15:13kadeh yerine kendi bardaklarımızı kaldırarız belli mi olur!