Gerek Kristal Elma gerek Cannes Lions ödülleri ilk açıklandıklarında, hemen açık alan uygulamalarına bakarım. Düş gücünün gerçek hayatla birleşmesi bana her zaman daha eğlenceli gelmiştir. Şimdilik birkaç açık alan uygulamasını koyayım bloga, gerisi gelecek ama.
Eros oklarını eskisi gibi bağ-bahçede atmıyor, trend alışveriş merkezleri.
Süper market kapısına yapıştırılan bu aile stickeri hem çok düşük maliyetli, esprili.
Bu işlerin olduğu seri birçok ödül topladı ve efsane oldu. Bunların yanı sıra, ünlerine Milliyet, Hürriyet gibi gazetelerin de katkısı büyük. Doğru meslek seçimi konusundaki haberlerde hep bu afişlerler kullanılıyor.
“Hayat yanlış meslek için çok kısa.”
Mini Cooper minikliğiyle övünürken, hacmiyle de iddialı.
7 Yorum
"yamukprenses"
11 Mayıs 2010 at 15:25hepsi süper eğlenceli ama ticaretin paralı abilerinin pahalı viskilerine, kadınların ellerinin bile dünya para tutan bakımlarına, kızlarının pırlantalı ayakkabılarına, sevgililerinin bitmeyen ihtiyaçlarına ve en beteri bizi içine kapsayan daha büyük planlara hizmet ediyor. reklamın zihinlerde oluşan sempatiyle varlığını güçlendirdiğini bilen paralı abiler artık akıllıca oynuyorlar bu oyunu… onlar bizi mutlu ediyor, biz onları zengin, sonra onlar zengin/güçlü biz yoksun/güçlü(derin bi aldanışla pek tabiki) yaşıyoruz…
burçak
12 Mayıs 2010 at 14:07evet yamuk prenses malesef öyle, aksini iddia etmek gülünç olur pek tabii. ama patronların ve reklam verenlerin dışında, beyin hamallığı yapan reklam yazarları ve yaratıcı yönetmenler var.işin gerçek aktörleri olarak bu reklamlar onların yaratıcılıklarının eseri. reklamın hizmet ettiği şeyi şeyi bilip, bu emeği ve zekayı görmezden gelmek de büyük bir yanlış olur kanımca.
kendi açımdan söylersem, burda sergilediğim yaratıcı reklamlar, patronlara değil de yazarlarına kaldırılan kadeh ve 'şerefe' dir.
şuanda teknik aksaklıklardan dolayı blogun yazarı olmayan Burçak.
Nihan SARI, Illustrations.
12 Mayıs 2010 at 14:08merhaba burayı yeni keşfettim ve çok sevdim.bilmiyorum okudunuz mu ama umberto eco nun "açık yapıt"ını tavsiye ederim.sevgiler.
"yamukprenses"
12 Mayıs 2010 at 21:26sevgili burçak pek tabiki haklısın yeri olmayan bi anda birikimlerin patlaması oldu bu manifesto! yoksa yaratıcılık ve reklamlar aslında benimde çok eğlendiğim ve takdir ettiğim bi durum. bu karmaşa için üzgünüm blogun yazarı olsada olmasada sevdiğim burçak…
Adsız
12 Mayıs 2010 at 21:26teşekkürler nil. okumamıştım ben, listeme aldım hemen. 🙂
burçak
burçak yıldırım
12 Mayıs 2010 at 21:45mailim hacklenmişti, güvenlik için çıktım, mailimi geri alıp geri geldimm 🙂
yamukprensescim, sorun değil, sen söylediklerinde haklısın zaten. ben de reklamcı olmak isteyen, bu uğurda çok şey yapan biriyim. ama işin içinde olunca bu istek tamamen yok oldu. işin ne kadar zor ve yorucu olduğunu bildiğimden, daha bir saygı duyuyorum reklam yazarlarına. belki birgün reklamla ilgili kısa özgeçmişimi yazarım bloga, senle gene konuşuruz bu konuyu. ne dersin?
bu arada "Once I wanted to be the greatest!" 🙂
"yamukprenses"
13 Mayıs 2010 at 09:43bittabi konuşuruz burçakcım, ayrıca ben senin bu işi yaptığını bilmiyordum, bi dahakine bu işe emek harcayanlara saygıda kusur etmem(:
ve malesef Once I wanted to be the greatest