Bir kitabı elinize aldığınızda, eğer yazarını hiç görmemişseniz, yazarın nasıl olduğunu hayal eder misiniz? Ben ederim. Genç mi yaşlı mı? Alaylı mı okullu mu? Nerelerden beslendi? Romanın tohumunu hangi diyardan getirdi..
Bir önceki yazımda anlatmıştım, Cem Gülbent’in ilk kitabını, Paradokya’yı yayınevi sahibi önermişti. Kitap adıyla, gizemli duruşuyla dikkatimi çekmişti ve bir solukta yarılamıştım. Derken Cem Gülbent geldi ve kitapla birlikte giderek artan merakımı azaltacak adımı atmış olduk. Fuarın o yoğunluğundan biraz zaman arttırıp bir söyleşi yaptık. Ama ne yazık ki ses kayıt cihazı olmadığından ufak notlar tutarak ilerledik.
Cem Gülbent 1982 doğumlu genç bir yazar, ama yakından daha genç göründüğünü söyleyebilirim. Söyleşiye başlarken, ilk sorduğum soru, en merak ettiğimdi: Kitabın çıkış hikayesi.
Paradokya’nın ortaya çıkış hikayesi oldukça ilginç ama, amatör bir röportajcı olduğumdan ve kitapla ilgili tüyo vermek istemediğimden burada ayrıntılı yazmayacağım. Özetlersem, yazarın bir gece yaşadığı ‘gizemli’ bir olaydan sonra, kitabın tohumu atılmış ve 1,5 sene boyunca filizlenmiş. Yaşadığı talihsiz (ya da talihli mi desek) olaydan sonra askerde bacağını kırmış ve 3 ay yatmak zorunda kalmış. Bu süreçte, 64 günde kitap tamamlanmış.
Paradokya konu itibariyle daha önce karşılaşmadığım türden, oldukça enteresan bir konusu var. Ben kitabı okurken, hem bu yüzden hem tasvirlerden dolayı kitabın senaryolaştırılabileceğini de düşündüm. Cem Gülbent de literatürde böyle bir konunun henüz işlenmediğini söyleyerek beni onayladı.
Fizik mezunu ama reklamcı, İzmir’de bir reklam ajansı var. Şirketler ve bazı okullar için tasarımlar yapıyor. Bunu öğrenince bir an duraksadım, ne çok reklamcı yazar var. Tesadüf mü bilmiyorum.
Gülbent’e gerçekten çok özendim, güzel bir kitap yazmış. Kendi imkanlarıyla bastırmış ve büyük beğeni görmüş. En son görüştüğümde İzmir Kitap Fuarı’nda kitaplarını imzalıyordu 🙂
Bana çok güzel bir jest yaparak henüz yayımlanmamış bir yazısını gönderdi. Büyük bir zevkle okuduktan sonra yorumumu kendisine yapacağım. Buradan kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
4 Yorum
Meral Erdoğan
16 Mart 2010 at 20:54burcakcim, kitabi merak ettim ayrica Cem Gülbent'i canı gonulden tebrik ediyorum…
Cem GÜLBENT
16 Mart 2010 at 21:27Herşey için tekrar tekrar teşekkür ederim Burçak.
Paradokya haberleri, söyleşiler ve imza günleri duyuruları için http://www.paradokya.com'dan bana ulaşabilirsiniz.
Adsız
20 Haziran 2010 at 11:05kitabı bende internette tanıtımını gördükten sonra okudum ve çok beğendim kitabı okurken o gizemin içine giriyorsun yazarın emeğine sağlık gerçekten çok sürükleyici bir eser olmuş umarım yazarın başka kitaplarıda yayınlanır…
Adsız
4 Kasım 2010 at 22:562.kitabı da çıktı ve okudum gerçekten çok etkilendim daha heyecanlı ve daha zevkli bir kitap olmuş özellikle 1.kitaptaki oktayı 2.kitapta çok güzel bağlamış gerçekten tüylerim diken diken oldu. herkesin okumasını öneriyorum.
Cem GÜLBENT'e başarılar dilerim.