Ezgi Tatlısu bir tıp doktoru. Ama görüp görebileceğinizin en yeteneklisi..
Birgün çıkageldi ve ben stop motion çekicem ne yapmam lazım dedi, hiçbir fikri yoktu. Sonra birgün çıkageldi ve hadi çekiyoruz dedi!
Yazdı, çekti ve montajladı.
Film stop motion tekniğiyle çekildi, adı Freud’un takıntılı olduğu kirpiden geliyor. Freud’un kirpi teoremini, kirpilerin nasıl bir ikilemde kaldığını Artur Schopenhauer “Parerga ve Paralipomena: Kısa Felsefi Denemeler” kitabının bir bölümünde şöyle özetliyor.
“Soğuk bir kış sabahı çok sayıda oklu kirpi, donmamak için birbirine bir hayli yaklaştı. Az sonra, oklarının farkına vardılar ve ayrıldılar. Üşüyünce, birbirlerine tekrar yaklaştılar. Oklar rahatsız edince yine uzaklaştılar. Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürdü. İnsanları biraraya getiren, iç dünyalarının boşluk ve tekdüzeliğidir. Ters gelen özellikler ve tahammül edemedikleri hatalar onları birbirinden uzaklaştırır. Sonunda, birarada varolabilecekleri, nezaket ve görgünün belirlediği ortak noktada buluşurlar. Bu uzaklıkta duramayanlara, İngiltere’de ‘keep your distance!/mesafeni koru!’ denir. Bu noktada, çevrenin sıcaklığını hissetme arzusu kısmen karşılanır ama, buna karşılık okların acısı hissedilmez. Kendi iç sıcaklığı çok yüksek olanlar ise, ne sıkıntı vermek, ne de sıkıntı çekmek için, topluluklardan uzak durmayı tercih ederler.”
4 Yorum
"yamukprenses"
6 Eylül 2010 at 12:01vayt burcakcım bu çok hoş olmuş! fikri çok beğendim, yapılmak istenen düşünceyi çok beğendim belki biraz daha işlenmiş olabilirdi ama yine de çok güzel, ellerinize sağlık(:
burçak yıldırım
6 Eylül 2010 at 18:38beğenmene çok sevindim prenses, ezgi örnek doktor tam anlamıyla 🙂
sen nasılsın? ekimde başlıyordu sanırım dizi, yoğun geçiyordur sanırım günlerin.
"yamukprenses"
8 Eylül 2010 at 20:50yok burçakcım ben egosal savaşlara gelemedim ve bıraktım sanatsızavamsanatcamiasını, evde dev puzzle işinde sanayi devrimi yaratmayı hedeflemekteyim şuan(: nasıl meşgulüm iç çalkantılarım ve bi yerlere oturmayan parçalarımla anlatamam(:
burçak yıldırım
8 Eylül 2010 at 20:56hof tahmin ediyorum insanları ve ortamı. mutlusun ya sorun yok o vakit.
yeni projelerini haberdar et ama, bu bünye meraklı bu konularda biliyorsun 🙂